Boşnak divan şairlerinde besmele şiirleri
Keywords:
Besmele, Boşnak divan şairleri, Ziyâî, Salâhî, Vahdetî, besmele manzumesiAbstract
Divan edebiyatında manzum ve mensur bütün eserlere besmeleyle başlanır. Bunun yanında divanların ve mesnevilerin girişinde besmele ile ilgili bazı hususiyetlerin anlatıldığı besmele şiirleri mevcuttur. Kur’an-ı Kerim’de bir sure hariç bütün surelerin başında yer alan ve aynı zamanda bir ayet de olan besmele, Hz.Muhammed’in her işe besmele ile başlamayı öğütleyen hadisinin etkisiyle, divan şairleri tarafından rağbet görmüş ve besmelenin eserin başına yazılması bir gelenek halini almıştır. Arap edebiyatında çok sayıda besmele risalesi ve besmele şerhi yazılmıştır. Ancak Türk edebiyatında müstakil besmele şiiri yazma geleneği, Nizâmî ve Molla Câmî’nin etkisiyle başlamıştır.
Konunun tamamıyla besmeleye ayrıldığı bu şiirler, karakteristik ve orijinal özellikler gösteren,kendine has bir kompozisyonu olan ve tıpkı tevhid şiirleri, münacatlar veya na‘tlar gibi bir tür olarak algılanabilecek “besmele” şiirleridir. Önce besmelenin genel özellikleri ve besmele söylemenin faydalarını anlatan şairler, daha sonra besmele ile ilgili çeşitli benzetmeler yaparlar. Besmeleyi anahtara, cennete, şiire, gül bahçesine ve hükümdara benzeten şairler, daha sonra harfler ve besmelenin renkleriyle ilgili tasavvurlara yer verirler.
Boşnak divan şairleri; Mostarlı Ziyâî, Salâhî, Vahdetî ve Ebu’l-fazl Muhammed eserlerinde besmele manzumeleri yazmışlardır. Bu manzumeler, klasik besmele kompozisyonuna birebir uymaktadır. Özellikle Ziyâ’î ve Salâhî, geleneği takip ederek Câmi‘nin, besmele şerhi yolundan gitmişler ve sırasıyla besmelenin, faydaları, vasıfları, noktası ve harfleri, besmeleyi meydana getiren isimler, harekeler ve farklı renklerde yazılmış besmelelerle ilgili hayallere yer vermişlerdir.